Latince kökenli bir kelime olan pedodonti “çocuk dişleri” anlamına gelir. Diş hekimliğinde pedodonti bilim dalı, çocuğun doğumdan başlayarak süt dişlerinin tamamının değiştiği 12-13’lü yaşlarla kadar uzanan süreçte, süt ve kalıcı dişlerinin korunması ve tedavisi ile ilgilenmektedir.
TEDAVİYLE İLGİLİ SIKÇA SORULANLAR
Pediatrik Diş Hekimliği de denmektedir.”Pedodonti” kelimesi latince kökenlidir ve “çocuk dişleri” anlamına gelmektedir.Pedodonti, doğumdan ergenlik çağının sonuna kadar olan sürede ağız-diş sağlığı problemlerini inceleyen diş hekimliği alanıdır.Pedodonti, bebeklik çağından itibaren çocukların dişlerinin sağlıklı korunmasını, çürük, travma gibi sorunların çözülmesini aynı zamanda çene-yüz bölgesi gelişimini de takip eden, tedavi eden bilim dalıdır.
Bebek-çocuk büyüme, gelişim, tanı ve tedavi planlaması, diş-çene travmaları, koruyucu diş hekimliği uygulamaları, endodontik ve restoratif tedavi, protetik tedavi, genetik, dental materyaller, ağız-diş hastalıkları, epidemiyoloji, davranış yönetimi, özel bakım gerektiren çocuk hastalarda tedavi yaklaşımları ve genel anestezi uygulamalarıdır.
Pedodontisiler koruyucu ve tedavi uygulamaları olmak üzere iki şekilde hizmet vermektedirler. Çocuklara ağız temizliği alışkanlığı kazandırmak, ailelerin çocukların ağız hijyeni konusunda bilgi sahibi olmasını sağlamak, dişlere flor uygulamak, fissür örtücü uygulamak, dengeli beslenme hakkında bilgi vermek, çocuklardaki parmak emme gibi alışkanlıkların dişler üzerindeki etkilerine karşı ortodonti tedaviler uygulamak koruyucu uygulamalardır. Tedavi uygulamaları ise diş çekimi, kanal tedavisi, dolgu, dişlerde oluşan plakların yok edilmesi ve herhangi bir sebeple dişlerde meydana gelen kırıkların tedavi edilmesidir.
Pedodontist, diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra Pedodonti Anabilim Dalı’nda uzmanlığınıTamamlamış diş hekimidir.
Süt dişleri, yapılarındaki farklılıklar nedeniyle daimi dişlere oranla çürümeye daha yatkındır. Şekerli, asitli yiyecek ve içeceklerin diş yüzeylerinde uzun süre kalması, çocukların ağız hijyenine yetişkinler kadar dikkat edememesi, sağlıksız beslenme gibi faktörlerin etkisiyle süt dişlerinde çürükler meydana gelir.
Çocukta ağrı şikayeti oluşturmasının dışında süt dişlerinde çürüklerin tedavi edilmemesi sonucu çürük ilerleyerek alttan gelecek olan sürekli dişe zarar verebilir. Ayrıca çürük ilerleyerek diş kaybedilebilir. Bu durumda sürekli dişin yerini korumak amacıyla "yer tutucu" denen apareyler yapılmadığı takdirde diş dizilerinde çapraşıklık meydana gelebilir. Bu durumda ise ortodontik tedavi ihtiyacı doğabilir.
Bebeklerde ağız bakımı önemlidir. Çünkü anne sütünde bulunan asit bebeğin dişlerine zarar vermektedir. Bebeğin ilk süt dişleri 6 aylıkken çıkmaya başlamaktadır ve 3 yaşında tüm süt dişleri tamamlanmaktadır. Erken çıkan süt dişlerinde ağız bakımı daha zor olmaktadır. Hekimlere göre bebeklerin dişlerinin 2 yaşına kadar sadece su ile temizlenmesi gerekmektedir.6-8 aylık dönemde ise steril bir gazlı bez kaynadıktan sonra soğutulmuş suyla ıslatılarak dişler, ağzın içi ve dudaklar temizlenmelidir.8 ay 2 yaş arası dönemde (dişlerin çıkmaya devam ettiği dönem) silikon parmak fırçalar ile bebeklerin dişleri temizlenebilir.2 yaşına kadar sadece suyla temizlik yapılmalı, 3 yaşından sonra da flor oranı düşük macunlarla fırçalama başlamalıdır. Çocuk tükürmeyi öğrenip diş macununu yutmadığından emin oluncaya kadar florsuz diş macunu, sonrasın da ise flor içeren çocuk macunu kullanmalıdır.
Süt dişleri toplam 20 tanedir. Bu dişlerin ilk görevi çocuğun beslenmesini sağlamaktır. Çocuğun konuşmasının gelişmesini de etkilemektedir. Süt dişleri, kapladıkları alanları kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı dişler için korumaktadırlar. Süt dişi erken çekildiği zaman bu yer tutuculuk işlevi de ortadan kalkmaktadır.
Süt dişleri normal dişlerle karşılaştırıldığında daha fazla organik madde içermektedir ve bu yüzden daha hızlı çürüyebilmektedir. Süt dişlerin çabuk çürümesini sağlayan diğer bir etken de çocukların çürükleri fark edememesidir. Çünkü çocuklar hafif ağrı, sıcak-soğuk hassasiyeti gibi sinyalleri zamanında algılayamazlar ve bu yüzden çürükler de geç fark edilebilir. Annelerin emzik gibi maddeleri reçel, şeker gibi yiyeceklere batırıp vermesi, şekerli içecekler içirmesi gibi alışkanlıklar da çürümeye neden olmaktadır.
Süt dişleri de normal kalıcı dişler gibi tedavi edilmelidir. Aksi takdirde ağrı, kötü koku, beslenme bozukluğu, çiğneme zorluğu gibi birçok probleme yol açabilir. Hatta bu dönemde tedavi edilmeyen dişler ileride diş çapraşıklığı ve çene gelişiminde bozukluk gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Orta sertlikte, küçük ve seyrek kıllı diş fırçası seçilmelidir.
Çürük süt dişleri tedavi edilmezse alttaki sürekli dişlerin gelişimini kötü etkiler.Çürük süt dişi köklerinde enfeksiyon oluşabilir ve bu enfeksiyon gelişen diş minelerinde kalıcı lekelere neden olarak zarar verir.Ayrıca bu enfeksiyonlar hayati organlarda bile ciddi enfeksiyonlara yol b.Kalp, eklemler ve böbrekler bu enfeksiyonlardan çabuk etkilenir. Bu nedenlerle çürük süt dişleri kesinlikle tedavi edilmelidir.
Yer tutucu, çürük, travma, enfeksiyon gibi nedenlerle erken kaybedilen süt dişlerinin yerinde oluşacak kaybı önlemek için asıl dişlerin çıkmaya başlayacağı zamana kadar uygulanan sabit veya hareketli aygıtlardır. Bu aygıtlar diş teknisyenleri tarafından çocuğun ağzına özel yapılmaktadır.
Sabit yer tutucular, doğal dişe yakındırlar, metal enerjisi oluşturmazlar, periodontal problemlere neden olmazlar ve tek seansta uygulanabilirken sabit apareylerdir. Lokum gibi yapışan maddelerde uzak durulması gerekir ve normal dişler gibi fırçalanması gerekir.
Hareketli yer tutucular, birden fazla diş kaybında uygulanmaktadır. Yemek yerken çıkarılmalı ve yemekten sonra fırçalanıp tekrar takılmalıdır.
Yapışkan sakız, şeker gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu tarz yiyecekler çekme kuvveti uyguladığı için yer tutucunun çıkmasına neden olabilir. Yer tutucular düzenli bir şekilde fırçalanmalı, dil veya parmaklarla oynanmamalıdır. Kırılmasını önlemek için, takıp çıkarırken fazla kuvvet uygulanmamalı ve özel kabında saklanmalıdır. Diş hekimine düzenli kontrole gidilmeli ve ezilmesi veya kırılması durumunda yenisi yapılmalıdır.
Yer tutucular, çoğunlukla tek diş kayıpların da eksik dişin yerini korumak için yapılan, arka dişe band ve bu banda lehimli U büküm ilk öndeki dişe dayanan sabit apareylerdir.
Yer tutucular, ilerideki sıkıntıları önlediği düşünülürse pahalı bir işlem değildir.